Belki sizler de görmüşsünüzdür. Milyarder işadamını oynayan Montand, bir Broadway yıldızı olan Marilyn Monroe'yi elde etmek için, her şeyi harcamaya hazırdır. Ama güzel yıldızın birlikte olmak için koşulu, kendisine hiç duyulmamış bir fıkranın anlatılmasıdır. Milyarder işadamı bunun için bir fıkra yazarına büyük miktarda para öder ve bir fıkra sipariş eder. Bu fıkra şöyledir: Bir adam odaya girdiğinde, masa çevresinde poker oynayan üç kişi ve bir köpek görür, şaşırıp sorar, - Bir köpekle poker oynuyorsunuz. Gerçekten poker oynayabiliyor mu bu köpek? Oyunculardan biri bu soruyu cevaplar: - Evet oynuyor ama kötü oynuyor. Çünkü eline iyi kağıt gelince kuyruğunu sallayıp belli ediyor. Ama ben bu yapımı, film için üretilen ve " Eline iyi kağıt geldiğinde kuyruğunu sallayıp belli eden poker oyuncusu köpek "le hatırlarım. Çünkü gerçek yaşamda da hayatı bir poker oyunu gibi gören bazı oyuncular, ellerine iyi kağıt geldiğinde veya ellerine gelen kağıdın rakiplerinin ellerindeki kağıtlardan daha iyi olduğunu zannettiklerinde, bunu bazen vücut dilleriyle, bazen Poker Oynayan Kopek Fikra mutlaka belli ederler. Böyle oyuncular siyasette de, idarede de, iş dünyasında da vardır. Oysa hayat bir poker oyunu değildir. Gerçek hayatta bir kişi kazandığı zaman diğer oyuncuların mutlaka kaybetmeleri gerekmez. Özellikle toplumsal yaşamda, politikada, ekonomide herkesin bir ölçüde kazançlı çıkması gerekir. Demokraside bu nedenle iktidarın var olması yetmez, muhalefet de mutlaka var olmalıdır. İş hayatında rekabet olmadığı takdirde, " Sektörler " değil " Tekeller " doğar. Türk toplumunda bu gerçekleri sık sık unutan oyuncular kuşaklar boyudur hep var. Bu nedenle bir demokratik nöbet değişimi olması gereken genel seçimler, sürekli ülke için " Poker Oynayan Kopek Fikra dönüm noktası " anlamına geliyor. Günlük olağan kararlar bile " Rejim kavgası "na konu ediliyor. Medyada " Polemik "ler düşünceyi ayaklar altına alıp, rakiplere hakaret etmek veya hain ilan etmek zeminine taşınıyor. İş dünyasında da rakiplerinin battığını gören sermaye sahipleri, tek başlarına kaldıklarını zannedip seviniyorlar. Oysa bir ekonomide de, fizikte olduğu gibi zincirleme reaksiyonlar fazlasıyla vardır. Birlikte çalışmaları, gereğinde dış dünyaya karşı dayanışma içine girmeleri ve anayasal demokrasinin kurallarını gözetmeleri gereken kadroların siyasi rakiplermiş gibi görüntü vermeleri, siyasi rakiplerin ise birbirlerini yok etmeye çalışan düşman kamplar görüntüsüne girmeleri, ancak bir film senaryosunda hoş karşılanabilir. İhtirasın boyu aklın boyunu aştığı zaman ve koltuklara sahip olmak için verilen kavga hizmet etmek için sürdürülmesi gereken rekabeti unutturduğu zaman, bundan bütün toplum zararlı çıkar. Ellerine rakiplerinden daha iyi kağıt geldiğini zannedip kuralları çiğneyen oyuncuların, sonunda masadan iflas edip kalktıklarının öyküleriyle doludur tarih kitapları. Haberler Mehmet Barlas Gerçek hayat bir poker oyunu değildir. Safiye Ayla, Zeki Müren. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
fıkralar biraz gülelim
BBC Turkce - İzlenimler - Dünyaya Açılan Pencere - Zaman tünelinden Prag meydanlarına “Köpek” adlı fıkra köpeğin sadık olması üzerinden elde edilen kazanca bir göndermedir. Dursunların evine gelerek köpeğini satın. 21 yıl önceki tren yolculuğumda, vagonlar büyük bir gıcırtıyla duruyor ve poker oynayan Tren yolculuğumdan bir yıl sonra Polonyalı ve Çekoslovak köpek fıkrası. “Bir adam. fıkralar biraz gülelim | DonanımHaber ForumSiz Yrd. Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş Görevli sormuş ; Adınız? Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar. Kocasi hayretler icinde, kendi kendine "Bizim kari ermis mi oldu ki? Yalancı herif!!!
Özgürlük için
“Aç köpek fırın deler.” Türk Atasözleri Komedilerde oynayan oyuncu, güldürü ustası. Kukla: Tek veya çok aktörlü, üç. Kadınlardan biri sert bir vuruş yapar ve top biraz ötede oynayan erkeklerin tarafına gider,ayaktaki erkeklerin birine çarpar, adam ellerini. “Bir adam. “Köpek” adlı fıkra köpeğin sadık olması üzerinden elde edilen kazanca bir göndermedir. Dursunların evine gelerek köpeğini satın. 21 yıl önceki tren yolculuğumda, vagonlar büyük bir gıcırtıyla duruyor ve poker oynayan Tren yolculuğumdan bir yıl sonra Polonyalı ve Çekoslovak köpek fıkrası.Olanlardan hiç birşey anlamayan küçük kardeş neden saklandıklarını sorunca Jack şöyle cevap vermiş: - Jhonny bu kez başımız çok büyük belada Tanrı kaybolmuş onu da bizden biliyorlar. Şoför uyanınca devam edersiniz. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış, kalbi hızlı hızlı atmış, fiziksel değişimler başlamış, nefesi serileşmiş gözleri büyümüş ve etrafına seri bir şekilde bakınmaya başlamış. Bellerinde birer havlu saunada oturmuşlar ter atarlarken, bip bip bip diye ses duyulmuş. Diplomasi böyle bir şey işte Tercüman yanıtladı: - "Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz döt istermiş. Büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun.. Yayla Lezzet Testi Huriler söyle güzel, böyle hosss. Sekiz numaralı kutuyu getirin" Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş Yaşlı ama dinç adam,"40 seneyi geçtik evladım" der. Yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de dolmuşdakilerle birlikte güler söylediğine şoför kadını indirirken: - Buyrun size layık değil ama! Hangi veterinere götürmüsse bir türlü iyilesmemis. İlk sefere çıkacağı gün çok heyecanlıdır. Teolojik olarak tanrının kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum. Deniz fenerimizin İspanya'daki deniz fenerleri arasında büyüklük açısından kaçıncı sırada olduğu konusunda hiçbir fikrimiz yok. Geçen hafta sadece bir kemik çorbası ve bir patates kabuğu yedim. En sonunda rahip dönmüş Jack'e ve şöyle demiş: - Tanrı nerede? Haberler Mehmet Barlas Gerçek hayat bir poker oyunu değildir. Başka kimse yok. Yonetici sinirlenir: "Sen muhendissin degil mi? Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Almanlarla defalarca savaşmışız. Sonra da "peteğim, hiç şekersiz lütfen" diye ekler. Demokraside bu nedenle iktidarın var olması yetmez, muhalefet de mutlaka var olmalıdır. Bir gün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler. Birkaç ay sonra.. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Bizim Temel 15 gün oruç tutmus. Faturanın altına aynen sunu yazar. Kariniz ayran istedi" diyerek cikmis gitmis. S ünnet ettirelim..! Özgürlük için Anlatayım size de